sırtının sıcaklığını özledim en çok da ya da aklıma ilk gelen o oldu. gözlerin, yüzün, dudakların, sesin değil de neden sırtın çok iyi bilmiyorum. "özlemek dostluktandır, dostluğundan öte bulmalıyım seni" diyen şairle de var bir kavgam (ahmet telli). ben gece yarılarını geçerken özlemekten başka bir şey yoksa elimde kaybettiklerim mi çok hayatta?
bak tam şuramda, göğüs kafesimde büyük bir boşluk var bana bıraktığın. ben yamalarla, çulla, çaputla dolduruyorum onu. o sürekli büyüyor. gerçi yavaşça siliniyor gözlerin, suretin hayatımdan artık. ben kendimi yeniden bir şeye benzeteceğim tam. tam oldu bu sefer diyeceğim (bunu diyorken nasıl oluyor orası muamma zaten) herşey geri tepiyor ve ben yine bana bıraktığın boşlukla sevişiyorum günlerce.
bak uzun zamandır bu da ilk işte. boşluk yine kendini sevdirmede utanmadan. özledim işte yine ve yine utanmadan. ve elimde sana ulaşmaya yarayacak hiç bir şer kalmadı onca zaman ardından. oysa sadece bir telefon edip, bir şey mi oldu soruna, sadece sesini özledim diyebilmek isterdim.
hepsi o, sesini özledim.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder