kapılar kilit, yollar çıkmaza vurduğundan beri
iliklerime kadar işlemiş bu lanet şehir
önüm ardım mavi, ayaklarım kırık kanatlarım gibi
düşmüştüm ben bir de böyle
devriyeler kuşatmışken bir meydandaki heykeli
ben pislemiştim üstüne rönesans gibi bir şeyin
bulutlar pek keyifliydi o gün
sahi biz senle hep bu kadar sevişmezdik
kapılar kilitlenirdi, perdeler örtük
senin kadınlığın herkesden dişi
nasıl bir diş geçirmeler bunlar bilmedim yine de
altımızda kent, üstümüzde çiğ
hangi kumsalda açtık gözlerimizi
izmaritleri çiğneyelim sus
geceden eser kalmasın küllüğümüzde
küllerimi doldurdum ceplerime
koştum çatılar üstünden, kent ayak izlerim
savurdum durdum göğüne
bir teyze seslendi aşağıdan
-gözün körolmasın, daha yeni sermiştim çamaşırları-
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder